Ateisler çağı.
KUR’ÂN’IN KAYNAĞI “MİDRAŞ”
Midraş, Yahudi din alimlerinin oluşturduğu bir kitaptır. Tevrat’ın ahlaki, tasavvufi, ve fıkhi açılardan Yahudi din alimlerince tefsiri olup Muhammet’ten 600 yıl önce milattan önce 100 yıllarında yazılmıştır. Kur’an’da ki bir çok hikayenin kaynağı bu kitaptır.
Muhammed’in bu kitaptan kopya çektiği ya da bu kitaptan kopya çeken birilerinin görüşlerini ayet olarak Kur’an’a aldığı kesindir. Çünkü Tevrat’ın tefsiri olan bu kitaptaki bazı doğruluklar aynen Kur’an’da olduğu gibi Tevrat’ı yorumlamaya çalışan Yahudi din alimi ve tarihçilerinin Midraş’da yaptıkları hatalar aynen Kur’an’da da vardır. Öğretmenler nasıl hataları aynı olan sınav kağıtlarında kopya çekildiğini anlıyorsa bizde hem Kur’an hem de Midraş’da yazan aynı yanlışlar sonucunda Kur’an’ı yazanın Midraş’dan kopya çektiğini anlıyoruz.
Örneğin İbrahim peygamber’in Nemrut ile olan mücadelesi ve ateşe atılması hikayesi ilk kez Midraş’da geçer ve bu bilgi hem tarihsel olarak hemde dilbilimi olarak hatalıdır. Çünkü Tevrat’ı tefsir etmeye çalışan alimlerden Cunatan Tarihsel bilgi olarak Babilon’u bilmediğinden Babilion’da ki bir kentin adı olan UR sözcüğünü hatalı bir şekilde arami dilindeki OR (ateş) anlamında almış ve Tevrat’ın Tekvin kitabının 11. babının 28. fırkasını Midraş’da tefsir ederken “Nemrud putlara tapmadığı için İbrahim’i ateş ocağına attığında ateş İbrahim’e zarar vermedi” ve devamında “İbrahim dinini yaymaya başladı” şeklinde hatalı olarak çevirmiştir. Tevratta ilgili yerde Nemrut’un adı da geçmez.
Doğru tefsir şu ” Putlara tapmadığı için UR kentine sürüldüğünde UR kenti İbrahime zarar vermedi ve İbrahim dinini yaymaya başladı” şeklinde olacaktı. Çoğu Yahudi alim hatanın farkına varsa da Midraş Süryanice’de dahil olmak üzere bir çok dile çevrilmişti ve tüm Yahudi topluluklarında (dolayısı ile Medine’de ki Yahudilerde de)Tevrat’ın yorumu mahiyetinde bir kitap olarak okunuyordu.
Midraş da dilbilimi olarak yapılan bu hata sonradan tarihsel olarak da yanlışlandı. Çünkü İbrahim peygamber gerçekten yaşamış olsa bile Nemrut , İbrahim’den yüzlerce yıl önce (600 -800 yıl önce) hüküm sürmüştür. Dolayısı ile İbrahim peygamber ateşe atılmadığı gibi Onu UR kentine süren hükümdar da Nemrut olamazdı.
Yahudiler Midraş’da ki tefsir için hatalı çeviri deyip işin içinden çıkıyorlar ama Kur’an ayetlerinde yazdığı için bu durumdan yırtmak İslamcılar için zordur. Bu durum karşısında İslamcılar tipik aymazlıklarını yaparlar. Genelde cevapları şudur. “Kuran’da Nemrut’un adı geçmez . Öyleyse Kuran tarih hatasına düşmüş olmak ile suçlanamaz.”
(Mesela bknz. İsmail Fenni Ertuğrul. 20. yy dak, önemli alimlerden biri idi. Yaşamı 1855-1946)
Doğrudur, Kur’an’da Nemrut’un adı geçmez ama Midraş’da yazan hatalı çeviri hikayesi aynen Kur’an’da da vardır. Bu nasıl açıklanacak?
İslâm alimlerinin buna verdiği cevap şu:
“İbrahim’in bu kıssası Tevrat’ta yok diye Kur’an ayetlerinde yer alan bu olayın aslının olmadığı iddia edilemez”
Cevaplar zorlamalı ve doyurucu değil.
Bakara 258’de İbrahim ile bir hükümdar’ın tartıştığı anlatılıyor. Enbiya suresi 66-70 ayetlerinde. İbrahim’in yakılmak istendiği ama Allah’ın ateş’e seslenerek “ey ateş, İbrahime karşı serin ve zararsız ol ” dediği yazmaktadır. Yani Midraş’ da ki çeviri hatalı öykü aynen Kur’an’da vardır. Peki İslamcılar İbrahim’in tartıştığı Hükümdar için ne diyorlar? Kur’an’da yazmasa bile sayısız hadisde bu hükümdar için tek isim veriliyor. NEMRUT.
Bu nedenle İslamcılar bu hükümdarın Nemrut olduğuna inanmışlardır yüzyıllardır. Hala da inanan çoktur. Çünkü bilim müminleri bağlamaz. Biz ne kadarda bu hikaye Midraş adlı bir kitaptaki basit çeviri hatasıdır, zaten tarihsel veriler açıkça bu kişinin Nemrut olamayacağını ortaya koyuyor desek de aklında bilime yer olmayan müminlere bu sözler sinek vızıltısı olarak gelmektedir.
Midraş okuyup etkilenen ve güzel Arapça şiir okuyan Muhammed öncesi şairler vardı. Ve bunlardan bazılarının şiirleri günümüze kadar gelmiştir. Zübeyr İbn Ebi Sülma adlı Muhammed’den çok önce yaşamış bir şairin şiirini, Eski diyanet işleri başkanı Prof. Dr. Süleyman Ateş’in çevirisi ile okuyalım
(şiirin bulunduğu kitap el muallaka-tu’s Seb’a. Beyrut basımı sayfa 81)
Göğüslerinizde (kalplerinizde) olanı Allah’tan gizlemeye çalışmayın
Ne kadar gizlense de o bilir.
Yaptığınız şeyin cezası ertelenir
Bir kitaba konulur, sonra intikamı alınır
Ne dersiniz, tanıdık geldi mi?
(alıntı)