Manifesto
Kitabi PDF oku
Aleviler
Kitabi PDF oku
Şiir cikini
Kitabi PDF oku
Soframdaki siirler
Kitabi PDF oku
Siir antolojisi
Kitabi PDF oku

Home » Tartışma-Sohbet Alani » UYUYAN DEVLER UYANDI MI, UYANIYOR MU?

UYUYAN DEVLER UYANDI MI, UYANIYOR MU?

UYUYAN DEVLER UYANDI MI, UYANIYOR MU?
Korona falan derken, herkes kendine göre bir pay çıkartma çabası içinde!
Sanalalem full çekiyor. Herkes canlı yayında. Kimi özçekim, kimi karma, kimi bilimsel, kimi kadınca, kimi erkekçe, Alevice, dince, mezhepçe, ırkça ve çeşitlerini saymak mümkün değil.
Güncele bakıyorsun, Başak Demirtaş’ın mağdur oluşu var!
Kim o mağdur eden?
Bir dengesiz AKP trolü.
Peki; Başak Hanımın yanında olanlar (benim gibi binlerce insan.)
Bu insanlar içinde erkek-si-ler nasıl?
Başak hanıma yapılan hakaretin on bin misli, suçu olmayan anasına, avradına, bacısına rastgele…
Bu utanmazlığı neden konu alıp yazımın içine dahil ettiğimi anlatmaya çalışayım.
Dayanışma ve savunma derken, neyi nasıl yapacağını bilmeyenler rengini belli ediyor…Gerçek yüzleri ortaya çıkıyor.
Peki; uyuyan devler kimlerdi?
Çok büyük adamlardı! Eylemlerde, mitinglerde, direnişlerde ve en ön saflardaydılar.
An geldi, çok büyük değişimler oldu ve zaman aşımı, farklı girişimcilikler, sanatsallık, yazarlık, şairlik derken zaman bir çok şeyin aynada nasıl göründüğünü gösterdi bizlere.
Bir baktık ki, arpa boyu yol alamayan nice dostlarla karşılaşıyoruz.
Devrimcilikten, sosyal demokratlığa terfi edenler olmuş!…Ya da, bu insanların sosyal demokrat anlayışı aşamadığının farkında dahi olmadıklarını anlıyoruz.
İnatçılık bu ya, hala kendini devrimci sanıyor. Eskiden yaptığı devrimciliğin ilke ve teorisini anımsamakta zorlanınca, muhalefet olmayı devrimcilik sanıyor.
Bırakın devrimciliği, DEMOKRAT olmak dahi bir bedel istiyor. Böyle bir faşizan süreç yaşanırken bazı arkadaşlar şaka sanıyorlar bu süreci demek ki…
İşte tam bu anlayışların uyanış sürecindeyiz! Fakat zor bir süreç olduğunun da farkındayız “körün fil tarifi” gibi; herkes tuttuğu yerden tarif eder gibi, herkes kaldığı yerden devam edecek bir sürece doğru evriliyor görünümdeyiz galiba!
Çok dikkatli olunması gereken bir süreçteyiz kısacası.
Bizleri bir günde (milyonları) eve tıkanları, bizler parça parça karşı koyamayacağımızın bilincinde miyiz acaba? Ya da o bilinçte olmak zorunda mıyız?
Şahsen ben o kadar kendime geldim ki; ne örgüt tanıyorum, ne parti, ne soy-sop, ırk mezhep, ne de cinsiyet. Zulme karşı olacak, yarınları kuracak, kurmak için samimi olan insan unsuruyla yan yana olmaya hazırım.
“Kim olursan ol” demiyorum, kim samimiyse, yarınlarda birlikte yaşamaya, sınırsız ve sınıfsız bir dünya için varsa, ben varım.
Ama devrimci görünümlü, hala sosyal demokrat anlayışını aşamamış birilerini, karşı devrimcilerden daha tehlikeli görüyorum ve bu elimde değil!
Ya da yanılıyor muyum?
Hayır. Çünkü: Sosyal demokrasi, sistemin savunucusudur ve gelecek için vaad edecek bir perspektifi yoktur. Olsa da, kendini yenilemek için söylevlerden ileri gidemez.
Yola çıkılıyorsa, bir kez daha yenilmemek için çıkılmalıdır!
Biraz daha sıkı izleyeceğim bu süreci. Bakalım ne kadar yol almışız göreceğiz hep birlikte.
Geçmişle oyalanan, geleceğin umudu olmaz!
15 Haziran 2020
Bektaş Tosun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*
*

Msc Design - isa ilgeroz